SARS-CoV-2’ye Bağlı Gelişen Viral Pnömonilerde Semptomları Olan Hastaların Tanısında RT-PCR ve Toraks BT Bulgularının Karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Gülben ALTAN CANKURTARAN

Danışman: EBRU ÜNSAL

Özet:

COVID-19 tanısında altın standart tanı yöntemi boğaz ve burun sürüntüsünden elde edilen ve viral RNA'yı saptayan reverse transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) testidir. Semptomatik hastalarda toraks bilgisayarlı tomografi (BT) COVID-19 enfeksiyonunu erken evrede tanımlayabilir. Buzlu cam opasiteleri, multifokal yamalı konsolidasyon ve/veya periferik dağılımlı interstisyel değişiklikler, COVID-19 için tipik toraks BT bulguları olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada semptomatik ve hastaneye yatırılan hastalarda, klinik ve laboratuvar bulguları ile RT-PCR ve toraks BT bulgularının ilişkisini ve toraks BT'nin tanısal performansını araştırmayı amaçladık. Çalışma pandemi kliniğinde yatan toplam 408 hasta ile yapıldı. Çalışmamıza RT-PCR testi pozitif olup toraks BT bulguları COVID-19 pnömonisi ile uyumlu olan 176 hasta, RT-PCR testi negatif olup toraks BT bulguları COVID-19 pnömonisi ile uyumlu olan 181 hasta ve RT-PCR testi pozitif olup toraks BT bulguları normal olarak saptanan 51 hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil olan bütün hastalar semptomatik olup COVID-19 tanısı için hastalara rutin olarak RT-PCR testi yapıldı ve toraks BT çekildi. Araştırma popülasyonu 164 kadın (%40,2) ve 244 erkekten (%59,8) oluştu. Hastaların yaş aralığı 34-86 yıl ve yaş ortalaması 45,2±16,7 yıldı. Eşlik eden hastalık oranı %35,8 (n:146) idi. Semptomların dağılımı sıklıkla öksürük (%65,2), ateş (%40,7), halsizlik (%35,3) ve nefes darlığı (%32,6) olarak belirlendi. Hastaların %55,6'sında (n:227) PCR testi pozitif iken %44,4'ünde (n:181) PCR testi negatifti. Hastaların %87,5'inde (n:357) BT bulgusu saptanırken, %12,5'inde (n:51) BT sonucu normaldi. BT bulgusu olanların %74,3'ünde (n:303) tipik BT bulgusu, %13,2'sinde (n:54) ise atipik BT bulgusu saptandı. PCR testi pozitif olanların %77,5'inde BT bulgusu mevcuttu. Bunların %62,1'inde tipik BT bulguları %15,4'ünde atipik BT bulguları saptandı. PCR testi pozitif olan toplam 227 hastanın 32'sinde (%14,1) ilk PCR sonucu negatif olup, 2. veya 3. PCR sonucunda pozitiflik saptandı. Bu 32 hastanın %65,6'sında (n:21) tipik BT bulguları, % 6,2'sinde (n:2) atipik BT bulguları saptanırken, %28,1'inde ise (n:9) BT bulgusu yoktu Nefes darlığı tipik BT grubunda (normal BT; %11,8 vs tipik BT; %36,6 vs atipik BT; %29,6 p=0,001), boğaz ağrısı ise normal BT grubunda (normal BT; %41,2 vs tipik BT; %19,8 vs atipik BT; %22,2 p=0,005) diğer gruplardan daha yüksek saptandı. Miyalji (%22,0 vs %13,3; p=0,022), halsizlik (%39,6 vs %29,8; p=0,039) ve baş ağrısı (%18,1 vs %9,4; p=0,013) semptomları PCR testi pozitif saptanan hastalarda, negatiflere kıyasla daha yüksekti. Laboratuvar parametrelerinde CRP düzeyi (10,1 vs 3,5; p<0,001), D-dimer düzeyi (0,4 vs 0,3; p=0,031), ferritin düzeyi (126,9 vs 46,8; p<0,001) ve IL-6 düzeyi (8,9 vs 3,8; p=0,001) BT bulgusu olanlarda BT sonucu normal olanlara kıyasla yüksek saptandı. Çalışmamızda BT bulgusu olan hastaların yaş ortalaması, BT sonucu normal olan hastalara göre yüksek bulundu (46,6±16,6 vs 35,8±13,8; p<0,001). Erkek cinsiyet (BT bulgusu olan %62,5; BT sonucu normal olan %41,2 p=0,006) ve komorbidite varlığı (BT bulgusu olan %38,1; BT sonucu normal olan %19,6 p=0,012), BT bulguları olan hastalarda anlamlı olarak daha yüksek saptandı. PCR sonuçları referans olarak alındığında, COVID-19 enfeksiyonunu göstermede toraks BT'nin duyarlılığı %77,6 olarak saptandı. Sonuç olarak; çalışmamızda toraks BT sonuçları, COVID-19'u tespit etmede anlamlı bulunmuştur. RT-PCR testi tanıda şu an için altın standart tanı aracı olmaya devam etmektedir. Ancak negatif RT-PCR testi olanlarda temas öyküsü, klinik bulgular ve görüntüleme bulguları COVID-19 tanısında birlikte değerlendirilmelidir. Tipik BT bulguları olan hastaların izole edilerek, yanlış tanıdan kaçınmak için RT-PCR testinin tekrarlanması gerekmektedir. Özellikle ileri yaş ve komorbidite varlığında ve mortalitenin yüksek olduğu hastalarda, PCR sonucu negatif bile olsa başvuru anında çekilen toraks BT hastalığın erken teşhisi açısından çok önemlidir.