Māturīdite Scholar Abū Isḥāq al-Ṣaffār’s Understanding of Kalām Based on al-asmāʾ al-ḥusnā


Creative Commons License

Sevgülü Haciibrahimoğlu H., Demir A.

ULUM Journal of Religious Inquiries, vol.3, no.2, pp.341-374, 2020 (Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 3 Issue: 2
  • Publication Date: 2020
  • Journal Name: ULUM Journal of Religious Inquiries
  • Journal Indexes: Index Islamicus, Directory of Open Access Journals
  • Page Numbers: pp.341-374
  • Ankara Yıldırım Beyazıt University Affiliated: Yes

Abstract

‘al-Asmāʾ al-Ḥusnā’ is an expression in the sense of ‘the beautiful or most beautiful names of Allah’ in that appears in four verses of the Qurʾān (al-Aʿrāf 7/180; al-Isrāʾ 17/110; Ṭāha 20/8; and al-Ḥashr 59/ 24) and two versions of a tradition (ḥadīth) narrated by the Abū Hurayra (d. 57/678). The books, which include al-asmāʾ al-ḥusnā’, the meanings of these names and praying with these names, have been written by Muslim scholars from an early period. The book of Tafsīr al-asmāʾ al-ḥusnā, written by Arabic language scholar Abū Isḥāq al-Zajjāj (d. 311/923), is the first known work devoted to this subject. The book of al-Asmāʾ wa-l-ṣifāt, written by Ashʿarī theologian ʿAbd al-Qāhir al-Baghdādī (d. 429/1037-38) is also on this subject. In this study, Māturīdī scholar Abū Ishāk al-Saffār’s (d. 534/1139) understanding of Kalām based on his al-asmāʾ al-ḥusnā interpretation was discussed. Approximately one-third of his theology book called Talkhīṣ al-adilla liqawāʿid al-tawḥīd constitutes his al-asmāʾ al-ḥusnā. When this section is examined, it can be seen that alSaffār’s is trying to explain the issue of divinity based on 177 al-Asmāʾ al-Ḥusnā. al-Saffār’s first explains the divine names in alphabetical order, primarily in terms of semantic. Afterwards he explains the divine name he studied, theologically, by linking to a subject of theology. When his book Talkhīṣ al-adilla is analyzed, it can be seen that he deals with all other theology issues in connection with the subject of al-asmāʾ al-ḥusnā, except for caliphate. The fact that another book in which al-asmāʾ al-ḥusnā was handled in such detail in the Hanafī-Māturīdī theological literature was not known before al-Saffār, led us to do research on this subject. In this article, it will be tried to introduce and evaluate his understanding of theology based on his alasmāʾ al-ḥusnā interpretation. Thus, the originality of his book will be handled within the framework of the literature of al-asmāʾ al-ḥusnā.

Esmâ-i hüsnâ, Kur’ân’da dört âyette ve Ebû Hüreyre’den (öl. 57/678) rivayet edilen bir hadisin farklı iki versiyonunda yer alan Allah’ın güzel/en güzel isimleri anlamında bir ifadedir. Esmâ-i hüsnânın hangi isimler olduğu, bu isimlerin anlamları ve bu isimlerle dua etme gibi konuları içeren kitaplar, erken dönemlerden itibaren İslâm âlimleri tarafından kaleme alınmıştır. Lugat ve nahiv âlimi Ebû İshak ez-Zeccâc’ın (öl. 311/923) Tefsîru esmâ’illâhi’l-hüsnâ adlı eseri, bu konuya tahsis edilmiş bilinen ilk çalışmadır. Eş‘âri kelâmcısı Abdülkāhir el-Bağdâdî’nin (öl. 429/1037-38) el-Esmâʾ ve’ṣ-ṣıfât adlı eseri de aynı konuya dairdir. Bu çalışmada, Mâtürîdî âlimi Ebû İshâk es-Saffâr’ın (öl. 534/1139) esmâ-i hüsna yorumu çerçevesinde kelâm anlayışı ele alınmıştır. Onun Telḫîṣü’l-edille li-ḳavâʿidi’t-tevḥîd adlı kelâm eserinin yaklaşık üçte birlik bir kısmını esmâ-i hüsnâ yorumu oluşturmaktadır. Bu bölüm incelendiğinde Saffâr’ın ulûhiyet konusunu 177 esmâ-i hüsnâyı esas alarak izah etmeye çalıştığı görülmektedir. Saffâr, alfabetik bir sıra içerisinde ele aldığı ilâhî isimleri öncelikle lugavî (semantik) yönden açıklamaktadır. Sonrasında ise incelediği ilahî ismi, bir kelâm konusu ile bağlantı kurarak kelâmî perspektifle izah etmektedir. Onun eseri incelendiğinde hilâfet konusu hariç diğer kelâm bahislerini, esmâ-i hüsna ile bağlantılı kurarak ele aldığı anlaşılmaktadır. Saffâr öncesi Hanefî-Mâtürîdî kelâm literatürü içinde esmâ-i hüsnânın bu kadar kapsamlı ele alındığı başka bir eserin bilinmemesi, bizi bu konu özelinde araştırma yapmaya yöneltmiştir. Bu makalede onun esmâ-i hüsnâ temelli kelâm anlayışı tanıtılmaya ve değerlendirilmeye çalışılacaktır. Böylece esmâ-i hüsnâ literatürü çerçevesinde onun eserinin özgünlüğü de ele alınmış olacaktır.