Sharing the waters of the Euphrates, Tigris, and Orontes rivers, which have been among transboundary water resources of Turkey, has been one of the most important issues that led to crises between Turkey and Syria since the 1960s. The water issue was intertwined with the issue of terrorism in the 1980s and 1990s due to Syria’s support to the PKK terrorist organization and thwarted the establishment of cordial relations between Ankara and Damascus. After the Justice and Development Party (AK Party) came to power on November 3, 2002, a period of normalization and cooperation began in Turkish-Syrian relations. The AK Party’s policy of zeroproblem with neighbors opened the door to a new era in the water issue, which was occupying Turkey-Syria relations for a long time. This study deals with the effect of normalization and rapprochement in Turkish-Syrian relations on the water issue in the AK Party era. In the study, it is explained that the AK Party governments have attached special importance to the solution of the water problem to bring Turkey and Syria closer. In this framework, many diplomatic steps were taken between the two countries, new institutions were established, and the final solution of the problem was approached. However, the collapse of the state structure because of the civil war caused by the Arab Spring in Syria led to the transfer of water resources to terrorist organizations such as ISIS and YPG. This situation has made the search for a solution a dead end by removing the water problem from being an interstate issue.
Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları arasında yer alan Fırat, Dicle ve Asi akarsularından elde edilen suların paylaşımı, 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye ile Suriye arasında krizlere yol açan en önemli meselelerden biri olmuştur. Su sorunu, Suriye’nin PKK’ya verdiği destek nedeniyle 1980’lı ve 1990’lı yıllarda terör meselesiyle iç içe geçmiş ve Ankara ile Şam arasında iyi ilişkiler kurulmasını engellemiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelmesinin ardından Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme ve iş birliği dönemi başlamıştır. AK Parti’nin komşularla sıfır sorun politikası, Türkiye-Suriye ilişkilerini uzun süre meşgul eden su sorununda yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Bu çalışma, AK Parti döneminde Türkiye- Suriye ilişkilerinde yaşanan normalleşme ve yakınlaşmanın su sorunu üzerindeki etkisini konu edinmektedir. Çalışmada, AK Parti hükümetlerinin Türkiye-Suriye yakınlaşmasını pekiştirmek için su sorununun çözümüne özel önem atfettiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede, iki ülke arasında birçok diplomatik adım atılmış, yeni kurumsal yapılar kurulmuş ve sorunun nihai çözümüne yaklaşılmıştır. Fakat Arap Baharının Suriye’de yol açtığı iç savaş neticesinde devlet yapısının çökmesi, su kaynaklarının IŞİD ve YPG gibi terör örgütlerinin eline geçmesine sebebiyet vermiştir. Bu durum, su sorununu devletler arası bir mesele olmaktan çıkartarak çözüm arayışlarını çıkmaza sokmuştur.
