FSCONGRESS 2025, Ankara, Turkey, 9 - 10 October 2025, (Unpublished)
Sustainability of agricultural production is shaped not only by output levels and technological progress but equally by the demographic, socioeconomic, and behavioral characteristics of producers themselves. In Türkiye, the rapid ageing of the farming population, along with the declining involvement of youth and women, presents an alarming outlook for the future of primary production. This structural transformation is a multi-layered challenge with economic, social, and spatial implications. Accordingly, up-to-date, comprehensive knowledge of the existing producer profile is essential for designing effective agricultural policies at both local and national scales.
This study draws on face-to-face surveys carried out throughout 2023 with 384 farmers operating in 25 districts of Ankara Province. It analyses core attributes such as age, gender, education, farming experience, land size, income sources, household composition, and attitudes toward agricultural practices. In addition, the research documents whether producers hold good agricultural practices certificates, their membership in chambers of agriculture, and their approaches to monitoring hired labor during harvest. The findings further highlight the influence of agricultural support schemes, the guiding role of state incentives in crop selection, and the decisive importance of family labor in production processes.
By furnishing a robust dataset that illuminates the current structural dynamics of rural production in Ankara, the study underscores the urgent need for social interventions that attract and retain young people and women in farming. In so doing, it seeks not only to fill an academic gap but also to inform the holistic redesign of rural development and agricultural policies aimed at safeguarding the sector’s long-term viability.
Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, yalnızca üretim miktarları ve teknolojik gelişmelerle değil, aynı zamanda üretici profilinin demografik, sosyoekonomik ve davranışsal özellikleriyle yakından ilişkilidir. Türkiye’de son yıllarda tarımsal nüfusun hızla yaşlanması, gençlerin ve kadınların tarımsal üretimden uzaklaşması, üretimin geleceği açısından kaygı verici bir tablo ortaya koymaktadır. Tarım sektörünün yaşadığı bu yapısal dönüşüm, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve mekânsal boyutları olan çok katmanlı bir sorunsalı işaret etmektedir. Bu bağlamda, mevcut üretici profilinin kapsamlı ve güncel verilerle ortaya konması, yerel ve ulusal düzeyde geliştirilecek tarım politikaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu çalışmanın bulguları, 2023 yılında Ankara’nın 25 ilçesinde faaliyet gösteren 384 çiftçiyle yürütülen yüz yüze anketlere dayanmaktadır. Araştırmada çiftçilerin yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, üretim tecrübesi, arazi büyüklüğü, geçim kaynakları, hane yapısı ve tarımsal uygulamalara yönelik tutumları analiz edilmiştir. Bunun yanı sıra, üreticilerin iyi tarım uygulamaları belgesi sahibi olup olmadıkları, tarım odası üyelik durumları ve hasat işçilerinin kontrolüne yönelik yaklaşımları da değerlendirilmiştir. Üretim davranışlarını etkileyen destekleme politikaları, ürün tercihlerinde devlet teşviklerinin yönlendirici rolü ve aile emeğinin etkileri de bulgulara yansımıştır.
Çalışma, Ankara örneği üzerinden Türkiye’de kırsal üretimin bugünkü yapısal dinamiklerini anlamaya yönelik önemli bir veri seti sunmakta; özellikle gençlerin ve kadınların üretime katılımının artırılmasına yönelik sosyal politikaların aciliyetini gözler önüne sermektedir. Bu yönüyle araştırma, sadece akademik katkı sağlamayı değil, aynı zamanda kırsal kalkınma ve tarım politikalarının sosyal bütünlük içinde yeniden kurgulanmasına destek olmayı hedeflemektedir.