6. Uluslararası 17. Ulusal Hemşirelik Kongresi, Ankara, Türkiye, 19 - 21 Aralık 2019, ss.966-971
Sağlık okuryazarlığı, bireylerin olumlu sağlık sonuçları elde edebilme amacıyla karar
verebilmek için sağlık ile ilgili bilgi ve hizmetlere erişim, anlama, değerlendirme ve
uygulama yeterliliği olarak tanımlanmaktadır. Düşük sağlık okuryazarlığına sahip bireylerin
sağlık hizmeti taleplerinin fazla olduğu, akut veya kronik durumlarda karar verme sürecinde
zorlandıkları, tedaviye uyum becerisinin zayıf olduğu, koruyucu sağlık hizmetlerini daha az
talep ettikleri, kronik hastalık yönetiminde yetersiz kaldıkları belirtilmektedir. Düşük sağlık
okuryazarlığının bireysel etkilerinin yanı sıra, talep edilen sağlık hizmetinin artmasıyla
tüketilen kaynaklar, acil durumlarda yetersiz kalınması, mali kayıplar ve sosyal eşitsizlik gibi
toplumsal etkileri de bulunmaktadır.
Düşük sağlık okuryazarlığı düzeyi pek çok ülkede önemli bir sorundur. Sağlık okuryazarlığı
düzeyinin geliştirilmesi gerektiği ortak kabul görmüş olmasına rağmen, düşük sağlık
okuryazarlığı düzeyinin tespit edilmesinden sonra sağlık okuryazarlığını geliştirmek kolay
olmamaktadır. Bireysel ve toplumsal düzeyde sağlık okuryazarlığının geliştirilmesinde çeşitli
uygulama engelleri bulunmaktadır. Sağlık okuryazarlığının geliştirilmesinde toplumda düşük
okuryazarlık becerilerine sahip bireylerin bulunması, sağlık materyallerinin anlaşılır
olmaması, sağlık profesyonellerinin çoğunlukla toplum tarafından anlaşılmayan tıbbi terimleri
sıklıkla kullanması, sağlık eğitimlerinde bilgi düzeyindeki hedeflerin önemsenmesi, kitle
iletişim araçları aracılığıyla yayınlanan bilgilerin yeterince sorgulanmadan kabul görmesi,
sağlık hizmeti sunumunda yetersiz kültürel duyarlılık gibi çok çeşitli uygulama engelleri
karşımıza çıkmaktadır.
Sağlık okuryazarlığı düzeyinin artırılması için genel eğitim düzeyinin desteklenmesi, sağlık
okuryazarlığının geliştirilmesi amacıyla politikaların oluşturulması, düzenlemeler yapılması
ve uygulanması; bu konuda bireylerin ve sağlık profesyonellerinin yanı sıra ilgili bakanlıklar
ve yerel yönetimler ile iş dünyası, ilaç üreticileri, medya gibi çok sektörlü bir yaklaşımın
benimsenmesi gerekmektedir. Ayrıca düşük sağlık okuryazarlığı olan kişilerin okuma, yazma
ve aritmetik becerileri ile sağlıklarını etkili bir şekilde yönetebilmelerini sağlamak için gerekli
olan atılganlık gibi özel beceriler geliştirilmelidir. Sağlık okuryazarlığı eğitimi almış
hemşirelerin bireylere/hastalara müdahalesiyle oluşabilecek olumsuz sağlık sonuçlarının
önemli ölçüde azaltılabileceği düşünülmektedir.
Sağlık okuryazarlığı uygulama engellerinin kaldırılması ve sağlık okuryazarlığının
geliştirilmesinde uygun müdahalede bulunma sürecinde sağlık hizmeti sunan profesyoneller
arasında bireylerle en çok etkileşim halinde bulunan hemşirelerin önemli görevleri
bulunmaktadır. Bireylerin eğitiminde sağlık bilgisi kaynağı olarak aktif rol oynayan
hemşirelerin eğitici rolü gereği gerçekleştireceği sağlık eğitimleri, bireylerin bilgi, tutum ve
davranışa yönelik daha iyi sağlık sonuçlarına ulaşmalarında önemli bir araçtır.
Toplumda tüm bireylere yönelik eğitim, danışmanlık, savunuculuk, liderlik ve iletişimci
rolleriyle faaliyette bulunan hemşirelerin sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi sürecinde
967
bireylerin sağlık okuryazarlığı düzeyinin belirlenmesi, düşük sağlık okuryazarlığı düzeyine
sahip bireylere yönelik geliştirme planlarının oluşturulması ve uygulanması, gelişen sağlık
bilgileri doğrultusunda topluma yönelik sağlık eğitimi programları ile engellerin
kaldırılmasında önemli sorumlulukları bulunmaktadır.