TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI, Ankara, 2021
Diller, kültürlerarasında
bir iletişim ortamının tesis edilmesi için insana özgü, bu vazgeçilmez ihtiyacı
karşıladığı içindir ki, insanlığın ilk dönemlerinden beri, her yerde ve zamanda
varlığını sürdürmüştür. Karşılık kılavuzları, hem dille gerçekleşen iletişim
ortamlarının bir rehberi hem de dil öğreniminin vazgeçilmez kaynaklarından
biridir. Toplumun fertleri arasında gelişen ve yayılan iletişim ortamının bütün
unsurları bu kılavuzlarda bulunan sözcüklerle somutlaşır ve bu sözcükler dil
öğrenimiyle birlikte hayati bir gerçekliğe, belirli bir iletişim formuna
kavuşur. İletişimin en iptidai koşullarda bile doğru gerçekleşmesi, bu unsurların
başka bir deyişle sözcüklerin nasıl yorumlandığı ve açıklandığı ile de yakından
ilgilidir. Sözcükleri doğru açıklamak, iletişimin doğru gerçekleşmesi için
önemli bir çıkış noktası ve mercidir. Alıcılar sözcükleri doğru anlayabildikleri
ölçüde, bir dili daha iyi öğrenebilir, daha iyi kullanabilirler. Dil edinimi bireylerin,
üst düzey bilinç ve zevkinin gelişmesine ve mensubu bulunduğu toplumun değerlerini
benimsemesine hizmet ederken yabancı diller ve kültürler arasındaki iletişimin
tesis edilmesine öncülük eden bu ve benzeri öğrenme kaynakları da bu
kültürleşmenin mütekabiliyetini sağlayarak iletişimin en üst düzeyde
gerçekleşmesine yardım ve rehberlik eder.
Ülkemizde kullanılan
Arapça-Türkçe sözlük adı altındaki kılavuzlar çeşitli yayınevleri tarafından genelde
Arapça öğrenen Türk öğrencilerine yönelik olarak tasarlanmıştır. Bunlar büyük
çoğunluğu Arap dilinde bilinen önemli sözlüklerden veya bunların başka
dillerdeki tercümelerinden yararlanılarak Türkçeye aktarılan eserlerdir. Bu
çalışmaların çıkış noktalarına bakıldığında, karşılanması öngörülen temel
ihtiyacın kahir ekseriyetle, ilahiyat vb. dini eğitimle veya yabancı dil olarak
Arapça öğretimindeki akademik ihtiyaçlara yoğunlaştığı, özellikle bu alanda
iştigal eden Türk vatandaşlarına yönelik olduğu görülmektedir.
Öte yandan, ülkemiz eğitim
kurumlarında Türkçe öğrenen ve sayıları yüz binleri aşan Arap öğrenciler ile
aileleri açısından en önemli ihtiyaç hiç kuşkusuz, farklı dilleri ve kültürleri
temsil eden toplumlar arasında kültürlerarası iletişim ve uyumun sağlanmasıdır.
Bu sürecin en önemli parçalarından biri olan Türkçe eğitimi, diğer yandan
anadilde eğitim konusunda, yabancıların temel yaşam ihtiyaçlarının
karşılanmasından çocuk yaştakilerin eğitim ve öğretimlerine devam etmelerine
kadar aşılması gereken en önemli engel dildir. Ülkemizdeki eğitim kurumları bu
engelin aşılması ve ülkesini terk etmiş bu insanların ülkemizde kaldıkları
sürece Türk toplumuna intibaklarına sağlamak için büyük çaba sarf etmektedir.
Milyonlarca kültür elçisini misafir ettiğimiz ülkemizde bu çabaların zaman
içerisinde olgunlaşması ve meyvelerini vererek dünya sathına yayılması için,
verilen eğitimler kadar bu eğitimlerin hangi kaynaklarla ve yardımcı araçlarla
verileceği de büyük önem kazanmıştır. Dil engelinin aşımında pratik kullanımı
olan ve çok hacimli olmayan kılavuzlar da bu kaynak ve yardımcı araçlardan
biridir.
Son yıllarda dünyada ve
bölgemizde meydana gelen gelişmeler, özellikle Ortadoğu’da yaşanan savaşlar,
siyasi ve toplumsal istikrarsızların doğurduğu büyük göç ve iltica hareketleri
sonucunda, milyonlarca insan ülkelerini terk ederek Türkiye’ye göç etmek zorunda
kalmış, bu durum Arapça konuşan göçmenler için eğitimden sağlığa, ekonomiden
teşebbüs ve iş imkânlarına kadar pek çok alanda, Türkçe ve Arapça öğrenimini en
temel akademik ihtiyaçlardan biri haline getirmiştir. Türkçe, ülkemizde yaşayan
bütün Araplar için beşeri hayata intibakın ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Okulda, markette, berberde, manavda, pazarda, hastanede, trafikte ve sosyal
yaşamın neredeyse bütün birimlerinde konuşulan dil olarak, Arap insanın
yaşamına yerleşmiştir.
Türkiye’de yaşamaya başlayan
ve sayıları 4.5 milyona varan Arap göçmenin, ülkemiz toplumu ve kurumlarıyla
olan münasebetlerinde Türkçe’nin yanı sıra bu insanlara sağlık, eğitim, ekonomi
vb. alanlarda hizmet götüren insan kaynakları açısından da Arapça öğrenimi her
geçen gün daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Farklı dil ve kültürleri
temsil eden toplumların çatışma olmadan bir arada yaşayabilmesi ve iletişim
zemininde müşterek bir yaşamın paydaşları olarak hayatlarını sürdürebilmeleri
için anadil öğrenimi kadar yabancı dil öğrenimi de her alanda kaçınılmaz bir
ihtiyaç olmuştur.
Elinizdeki bu kılavuz Türk
dilinin doğru yorumlanması ve kültürlerarasındaki temel iletişim ihtiyaçlarının
karşılanması adına yönelik mütevazı adımlardan biridir. İlk ve ortaöğretim
çağındaki çocukların pedagojik düzeyleri göz önünde bulundurularak hazırlanan
bu eser, öncelikle ülkemizde Türkçe
öğrenen okul çağındaki Arap öğrenciler ile günlük ihtiyaçlarını karşılamak
isteyen Arap aileler için bir kılavuz olacaktır.
Türkçeden Arapçaya, Arapçadan Türkçeye
Karşılıklar Kılavuzu hazırlanırken, öncelikle Türk toplumunun dağarcığından yola
çıkılmış, hileli yönlendirme ve bilgi kirliliğine yol açması muhtemel dil
felsefesinden uzak durularak, sözlerin özü ve gerçek hayattaki karşılıkları Türk
dili ve kültüründeki tanımlıklarla açıklanmıştır. Türkçeden Arapçaya olan
kısmında Türk Dil Kurumunun yayımladığı Okullar için Türkçe Sözlük’ün 8.
Baskısı (2019)’nı esas alınmıştır. Madde başlarının seçimi, kalıp ifadeler ve
bazı deyimlerin seçimi bu sözlükten yapılmıştır. Arapçadan Türkçe kısmında yer
alan madde başları içinse, Türk dilinde eşdeğer bir karşılığı bulunan, Arapça
maddeler esas alınmış, bu alanda telif edilen yurtiçi ve yurtdışı öğrenci
sözlüklerinden faydalanılmıştır. Karşılıkların verilmesinde ve açıklanmasında,
yararlanılan sözlüklerde yer alan karşılık ve açıklamaların çevirileri değil, bu
sözcüklerin Türk dili sözlüklerindeki eşdeğerlikleri verilmiştir. Ayrıca bu kılavuzun Türkçeden Arapçaya olan
bölümünde 17.830 madde, Arapçadan Türkçeye olan kısmında ise 11.730 madde
bulunmaktadır.