6. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi (1 – 3 Kasım 2019 / Şanlıurfa) (UBAK), Şanlıurfa, Turkey, 1 - 03 November 2019, vol.1, no.1, pp.89-102
Gobekli Tepe undoubtedly provided new perspectives both for understanding the ritualization processes of the Anatolian geography in the Neolithic age and for the reception of life practices. Gobekli Tepe settlement, which is thought to be the first settlement of anthropologists and archaeologists dating back to 12.000 years before today, was found to be one of the oldest known religious shrines in the history of humanity, and it is remarkably overlapping with Şanlıurfa's centuries lasting old city image. The reason for this is based on the historical basis of the city in different periods of history is associated with many prophets like Moses, Adam, Abraham, Noah. Regarding this, the city is known as the City of Prophets in our country. The findings obtained in the Orencik campus of Sanlıurfa's central district in recent years are important in terms of preserving the vitality of this collective image and taking its image to the Neolithic era and placing it on a historical basis. Sanlıurfa province has the chance to internationalize its image, which has settled into our national collective consciousness as a point of religious intersection, thanks to these excavations, which are closely followed not only by our country but also by many others abroad. In this context, this article will evaluate the Gobekli Tepe excavations in the light of recent findings and the impact of the excavations on the image of the city of Sanlıurfa.
Göbekli Tepe hiç kuşkusuz neolitik çağdaki Anadolu coğrafyasının hem ritüelizasyon süreçlerinin anlaşılması hem de yaşam pratiklerinin alımlanmasına yeni perspektifler sunmuştur. Antropolog ve arkeologların günümüzden yaklaşık 12.000 yıl öncesine tarihlediği ilkin bir yerleşim yeri olduğu düşünülen daha sonrasında yapılan araştırmalara insanlık tarihinin bilinen en eski dini mabetlerinden birisi olduğu bulgulanan Göbekli Tepe yerleşim yeri, Şanlıurfa’nın yüzyıllardır süregelen kent imajıyla da dikkate değer bir şekilde örtüşmektedir. Bunun sebebi tarihsel temele dayansın dayanmasın şehrin tarihin değişik dönemlerinde Hz. Adem, Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Musa gibi bir çok peygamberle ilişkilendirilmiş olmasıdır. Bununla ilgili olarak da şehir, ülkemizde “Peygamberler Şehri” olarak bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllarda da Şanlıurfa’nın merkez ilçesine bağlı Örencik yerleşkesinde elde edilen bulgular, bu kolektif imajın halen canlılığını korumasını ve sahip olduğu imgenin neolitik çağa kadar götürülmesi ve bir tarihsel temele oturtması bağlamında önemlidir. Şanlıurfa ili yalnızca ülkemizin değil yurtdışındaki birçoklarının yakından takip ettiği bu kazılar sayesinde dinsel kesişim noktası olarak ulusal kolektif bilincimize yerleşen imajını uluslararasılaştırma şansına da sahiptir. Bu makale bu bağlamda, Göbekli Tepe kazılarının son bulgular ışığında değerlendirilmesi ve kazıların Şanlıurfa kent imgesine etkisini inceleyecektir.