Kurgu, vol.29, no.2, pp.94-114, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
Çin'in Wuhan kentinde 2019 yılının son haftalarında ortaya çıkan ve kısa bir süre içinde
pandemi halini alan yeni corona virüsü (COVID-19) salgını, 2020 yılı sonu itibarıyla 1 milyon
800 bin ölüm, toplam 81 milyona yaklaşan onaylanmış vaka sayısına ulaşmış durumdadır.
Pandemi ile birlikte insanların, sanitasyon, beslenme, barınma, eğitim, alışveriş gibi temel
yaşam biçimlerinde radikal değişimler yaşanmaktadır. Ayrıca işsizlik, ekonomik durgunluk ve
sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği öncelikli kamusal gündem olmayı sürdürmektedir.
Pandeminin uluslararası krize dönüşmemesi için ulusal ve uluslararası düzeyde karşılıklı iş
birliği büyük önem arz etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) pandemi ilan ettiği 11 Mart
2020 tarihli açıklamada, pandemi sadece bir halk sağlığı krizi değil, tüm sektörlere dokunacak
bir kriz olarak nitelendirilmiştir. DSÖ’nün pandemi sürecinde ulusal sağlık politikalarına yönelik
tavsiye kararları görülmektedir. Çalışmanın amacı DSÖ tarafından pandemi sürecinde hangi
tür iletişim stratejilerinin izlenildiğini ve bu iletişim biçimlerinin ulusal sağlık politikaları üzerinde
ne gibi etkileri olduğunu incelemektir. Çalışmada DSÖ birincil veri kaynaklarına dayalı
analizler, literatür taraması ve kuramsal inceleme yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmada DSÖ
tarafından ulus devlet sağlık sistemlerine yönelik hazırlanan risk iletişim belgeleri ile pandemi
sürecinde paylaşılan bilgilerin kategorik sıklığı, aylara göre dağılımları, ulus devletlerin
dönemsel olarak karşılaştırmalı pandemi hazırlık durumları ve performans durumlarına ilişkin
veriler incelenmiştir. Söz konusu veriler difüzyon teorisi ve risk iletişimi kavramları
çerçevesinde yorumlanmıştır. Sonuç olarak DSÖ tarafından geliştirilen risk iletişim
stratejilerinin, ulus devlet sağlık sistemlerinin pandemiye karşı hazırlık durumlarının
geliştirilmesinde etkili olduğu anlaşılmaktadır. Ülkelerin bu süreçte hazırlık düzeylerinin anlamlı
bir şekilde arttığı gözlenmiştir. Her ne kadar DSÖ’nün bu artışta etkisinin ne kadar olduğuna
yönelik kesin veriler sınırlı olsa da, DSÖ raporlarının ülkelerin pandemiyle mücadelede yeterlik
düzeyleri konusunda gündem oluşturabildiği, politika yapıcılara öncülük ettiği ve ulusal ve
uluslararası düzeyde liderlik ettiği düşünülmektedir. DSÖ’nün pandemi yönetiminde katalizör
rol oynadığı, bilimsel bilgilerin uluslararası paylaşımını kolaylaştırırken, elde edilen bulguları
rapor haline getirmesi ve iyi uygulamalar ile ulus devlet sağlık sistemlerinin güçlendirilmesinde
etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Pandemi, COVID-19, Sağlık Politikası, Dünya Sağlık
Örgütü, Uluslararası Örgütler, Risk İletişimi.