DAMAGE BY REFLECTION IN LIABILITY OF ADMINISTRATION

Gündüz F. E., Çebi Buğdaycı M. Ö.

Türkiye Barolar Birliği Dergisi, no.174, pp.127-159, 2024 (Peer-Reviewed Journal)

  • Publication Type: Article / Article
  • Publication Date: 2024
  • Journal Name: Türkiye Barolar Birliği Dergisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.127-159
  • Ankara Yıldırım Beyazıt University Affiliated: Yes

Abstract

Abstract: In private law, if someone other than the person who is the addressee of an unlawful act suffers damage due to this act, the existence of damage by reflection is mentioned. The concept of damage by reflection is similarly understood in administrative law. The damage by reflection occurs when a person other than the person to whom this activity is directed suffers damage due to an activity of the administration. In order to ensure that the compensation does not lead to unjust enrichment, the compensation of damage by reflection is only possible in the presence of certain conditions. The most important of these conditions is the existence of a legal regulation, and the compensation of damages by reflection is possible in case of both pecuniary and non-pecuniary damages within the framework of the Turkish Code of Obligations No. 6098. Pecuniary damage is compensated within the scope of compensation for loss of support, while non-pecuniary damage is compensated within the scope of non-pecuniary compensation for the relatives of the deceased or the person who has suffered serious bodily harm. In this study, the concept of damages by reflection in Turkish administrative law is examined in the scope of judicial decisions.

Özet: Özel hukukta hukuka aykırı bir fiilin muhatabı olan kişiden başka birinin bu fiil nedeniyle zarara uğraması halinde yansıma zararın varlığından söz edilir. Yansıma zarar kavramı idare hukukunda da benzer şekilde anlaşılmaktadır. İdarenin bir faaliyeti nedeniyle bu faaliyetin yöneldiği kişiden başka bir kimsenin zarara uğraması halinde yansıma zarar söz konusu olur. Yansıma zarar nedeniyle hükmedilecek tazminatın sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması için yansıma zararın tazmini ancak bazı koşulların varlığı halinde mümkündür. Bu koşullardan en önemlisi yasal düzenlemenin varlığı olup, idare hukuku boyutu ile yansıma zararların tazmini 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde hem maddi hem manevi zarar halinde mümkündür. Maddi zarar, destekten yoksun kalma tazminatı; manevi zarar ise ölenin veya ağır bedensel zarar görenin yakınları için öngörülen manevi tazminat kapsamında karşılanmaktadır. Bu çalışmada Türk idare hukukunda yansıma zarar kavramının idarenin sorumluluğundaki yeri, yargı kararları ekseninde ele alınmaktadır.