X. Uluslararası Büyük Türk Dil Kurultayı, Sarajevo, Bosnia And Herzegovina, 28 September - 01 October 2015, vol.2, pp.259-266, (Full Text)
Tarihsel varoluş süreci incelendiğinde antik dönemden günümüze kadar Berberî toplum yapısının ve kültürünün muhafaza edildiği, 7. yüzyıldan itibaren ise Şam Emevî Devletinin gerçekleştirdiği bir dizi fetih hareketlerinin sonucunda Berberî toplumun büyük çoğunluğunun İslam dinini benimseyip Arap toplumunun kültür ve dilini kaçınılmaz olarak uyguladığı, Araplarca “El- Mağreb el-Aksa” (En Uzak Batı) adını alan Fas, daha sonraki dönemlerde sırasıyla İdrisî, Sa’adî ve Alevî Hanedanlıkları tarafından yönetildi ve 16. yüzyıl ortalarında İspanyol ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki nüfuz mücadelelerinin temelini teşkil etti. 19. Yüzyılın başlarından itibaren sömürge faaliyetlerinin genişlemesi sonucunda İspanya ve Fransa’nın iştahını kabartan Fas, 1912 yılından itibaren kısmen bağımsızlığını kazandığı 1956 yılına kadar Fransız sömürgesi oldu. Tarihi arka planından da anlaşılacağı üzere Berberî, Arap, Türk, İspanyol ve Fransız gibi çeşitli milletlerin siyasi ve bölgesel nüfuzlarına maruz kalmış olan Fas toplumunun elbette adı geçen bu milletlerin kültürlerinden ve dillerinden etkilenmiş olması kaçınılmazdı. Günümüzde resmi dili Arapça olan fakat bunun yanında kadim Berberî kültürünün Sheluh, Tamazigt gibi çeşitli dillerinin de konuşulduğu Fas’ta, Fransız sömürgeciliğinin en büyük etkisi olarak Fransız dilinin kullanılması ayrıca ülkenin kuzey kıyıları ve Batı Sahra bölgesinde İspanyolcanın halen geçerliliğini sürdürmesi, ülkenin kullanılan dil çeşitliliği bakımından ne derece zengin olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda tarihteki Osmanlı- Fas ilişkileri incelendiğinde , Fas Arapçasında önemli izler bırakan dillerden birinin de Türkçe olduğu göze çarpmaktadır. Günümüz Fas Arapçasında resmi (fasih) ve Darija olarak da bilinen halk dilinde halen çeşitli alanlarda Türkçe unsurların değişmeyen varlığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı Fas Arapçasında yer alan Türkçe unsurları etraflıca incelemek ve Arapça ve Türkçe arasındaki dilsel etkileşimi ortaya koymaktır.