5th International Open & Distance Learning Conference, IODL., Eskişehir, Turkey, 28 September - 30 October 2022, pp.1-47
Amaç: Ters-yüz sınıf sistemi ve SDÖ ilkeleri, çeşitli eğitim ortamlarında uygulanmaktadır (Strelan, Osborn & Palmer, 2020; Jones, S.M. & Kahn, J., 2017). Bu bağlamda, ‘ters-yüz sınıf sistemi ve SDÖ ilkeleri uygulama alanlarında ne anlamda fark yaratmaktadır?’ araştırma sorusu önem kazanmaktadır. Araştırmamız, öncelikle bu sistemi ve ilkeleri, deneysel bir vaka incelemesi olarak ele alarak, ilgili tartışma boyutlarına zemin hazırlamayı ve SDÖ temelli ters-yüz sınıf sistemini, “ödev” olgusu ile şekillenen ders-içi ve dışı çalışmaları ve bu çalışmalara dair öğrencilerin algı ve düşüncelerini incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi örneklem olarak alınmıştır. Araştırmada, SDÖ temelli ters-yüz sınıf sisteminin içerik edinme ve uygulama becerileri ediniminde “ödev” olgusunun oynadığı rolü ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Bu hedef çerçevesinde, araştırmacılar tarafından, öğrencilere, karmaşıklık, koşullar ve zorluk derecesi açısından çeşitlendirilmiş 10 ödev serisi verilmiş ve bu ödevlerle ilgili iki ayrı veri toplama aracı vasıtasıyla görüş bildirmeleri istenmiştir: (1) ölçek uygulaması, (2) odak grup toplantısı. Katılımcılara iki ölçek uygulanmıştır: Tang ve Chaw (2013)’ın karma eğitime (blended learning) hazır bulunuşluk düzeylerini belirleyen tutum ölçeği ve Karacan-Özdemir ve Büyükçolpan (2021)’ın Sosyal Duygusal Öğrenme Ölçeği – Genç Yetişkin Formu. Araştırmadan elde edilen veriler betimsel testlere ve Wilcoxon işaretli sıralar testine tabi tutulmuştur. Öğrenciler ters-yüz öğrenme ve sosyal-duygusal öğrenme ilkelerine dair algı ve düşüncelerini göz önünde bulundurarak odak grup görüşmesine katılım sağlamışlardır. Yanıtları araştırmacılarca kodlanmış, sınıflandırılmış ve öne çıkan ana temalar SDÖ yaklaşımı, ters-yüz sınıf sistemi ve ödev olgusu çerçevesinde değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır (Creswell, 2012). Bulgular: Ters-yüz sınıf sistemine yönelik düşünce ve algıyı yansıtan ölçek uygulamasında son teste (Mdn = 138) kıyasla ön testte (Mdn = 119) daha düşük değer elde edilmiştir ve Wilcoxon testine göre bu fark anlamlıdır (p < .05). Benzer şekilde, SDÖ ilkelerine yönelik düşünce ve algıyı yansıtan ölçek uygulamasında son teste (Mdn = 82) kıyasla ön testte (Mdn = 72) daha düşük değer elde edilmiştir ve Wilcoxon testine göre bu fark anlamlıdır (p < .05). Odak grup görüşmesi bulgularına göre ise, öğrenciler uygulamayı verimli ve etkili bulmuşlardır. Bir grup öğrenci uygulama öncesi süreçte çevrim içi eğitimi yetersiz ve kısıtlayıcı bulduklarını, ancak uygulama sonrası fikirlerinin değiştiğini ifade ederken, bir grup öğrenci de uygulama öncesi de karma eğitimi sevdiğini, ancak uygulamayla birlikte çok daha verimli kullandığını, yeni avantajlarını fark ettiğini belirtmiştir. Öğrencilere göre, bu sistem pratik, anlaşılır, erişilebilir ve eğlencelidir. Kendilerini sürekli akışta ve dil öğrenme süreciyle iç içe ve motive hissetmişlerdir. Ayrıca zaman kaybını önlediğini ve maddi açıdan da masraflarının azalması suretiyle daha avantajlı olduğunu öne sürmüşlerdir. Kimi öğrenciler ise kaybettikleri öğrenme motivasyonunu yeniden inşa ettiklerine değinmişlerdir. Bu noktada öğretmenlerinin ve sınıf arkadaşlarının özellikle çevrim içi platformlar üzerinden yönelttikleri soruları ve başlattıkları tartışmaları zihin açıcı bulmuşlar birbirlerinden/akranlarından öğrenmenin etkililiğine vurgu yapmışlardır. Bu suretle, öğrenme sürecinde gelişim gösterdiklerini, gelişmeye ve başarmaya dair umutlarının arttığını dile getirmişlerdir. Özgünlük: Temelde, “deneyimsel öğrenme” kuramı (Kolb, 1984) ile yakından ilgili olan bu sistem ve ilkelerin, ülkemizde, sınıf içi vaka çalışmaları ile soyut bir kavram olmaktan çıkarılıp, gerçek öğrenme ortamlarında yakından ilgili olduğu faktörler çerçevesinde incelenmesi, program geliştirmede ve eğitimde değişik uygulamalarla hedeflenen kalite artırma faaliyetlerine hizmet edecektir.