YILDIRIM BEYAZIT HUKUK DERGİSİ, vol.1, no.1, pp.1-25, 2016 (Peer-Reviewed Journal)
In
this study, two articles written in Ottoman during the Tanzimat reform era were
transformed to the Latin alphabet. These articles are about Yıldırım Bayezid,
4th padishah of the Ottoman State. Based on these articles, presents
information regarding State organizations of the early Ottoman era. The
conclusions of this study demonstrate that: Ottoman researchers should pay
attention to epigraphy sources; Coins are both the symbol of sovereignty of the
state and tool of tax collection and the paying of salary. Analyzed coins had
the characteristics of middle age period of beyliks (principalities) coins. Yıldırım
Bayezid coined four times, and in 792, the year of hegira, was written upon all
of them. This means above-mentioned date is the enthronement date. Writing the
enthronement date upon coins became a tradition after Yıldırım Bayezid. Yıldırım
Bayezid also started the tradition of Tecdid-i Sikke. Tecdid-i Sikke means that
Padishah forbid the currency of former Padishahs coins, allowed the currency of
only his coins. Preferring only writing, date and prayer upon coins, shows us
that Padishah tried to behave accordingly to Islam. Enthronement ceremony was
also carried out for Yıldırım Bayezid. Rayah, Ottoman citizens, could easily
complain their problems to Padishah. It has been found that Qadı, Judges, were
in financial difficulty. Padishah could also judged and punished ulema, Muslim
theologians, scholars and lawyers.
Bu çalışma ile
Yıldırım Bayezid Han dönemi ile ilgili olarak Tanzimat döneminde yazılan iki
Osmanlıca makale latinize edilmiş ve bu makalelerden yola çıkarak kuruluş
dönemi Osmanlı Devlet teşkilatı hakkında bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.
İnceleme sonucunda varılan sonuçlar şu şekildedir. Osmanlı araştırmalarında
kitabelere gerekli önem verilmelidir. Sikke basımı egemenliğin sembolü olduğu
kadar, vergi toplamak, maaş ödemek için de gerekli bir uygulamadır. İncelenen
sikkeler, Orta Çağ’ın son dönemlerindeki beyliklerde görülen sikkelerin
karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Yıldırım Bayezid Han döneminde
basılmış olan 4 adet sikkenin üzerindeki tarihin 792 şeklinde sabit olması, bu
tarihin cülûs tarihi olduğunu göstermektedir. Bu uygulamada Yıldırım Bayezid
Han ile başlayan bir gelenek olmuştur. Tecdid-i sikke uygulaması Yıldırım
Bayezid Han dönemi ile başlamaktadır. Sikkelerde yazının ve duanın tercih
edilmesi, İslami ilkelere mümkün olduğunca uyulmak istenmesine dayanmaktadır.
Cülus merasimi Bayezid Han döneminde dahi uygulanmaktadır. Reayanın
şikâyetlerinin Padişaha ulaştığını o dönemde de görmek mümkündür. Kadıların o
dönemde ekonomik sıkıntı içerisinde yer aldıkları görülmektedir. Padişah ilmiye
sınıfındakileri dahi yargılayabilmiş ve cezalandırabilmiştir.