Asos 7. Uluslararası Hukuk Sempozyumu, Eskişehir, Turkey, 27 - 29 May 2021, vol.1, pp.227
Hastanın kendi geleceğini belirleme hakkı kapsamında tıbbi müdahaleye kural olarak
hastanın rıza göstermesiyle girişilebilir. Hastanın bilinci yerindeyken kendi vücuduna
uygulanacak her türlü müdahaleye ilişkin bilgilendirildikten sonra vereceği rıza veya tıbbi
müdahaleyi ret beyanı hekim için istisnai haller dışında (üstün kamu yararı, kanunun verdiği
yetki) mutlak surette bağlayıcıdır. Buna karşılık hastanın bilincinin yerinde olmadığı
zamanlarda kendisine uygulanacak tıbbi müdahalenin kapsamı, içeriği veya yasaklanmasına
ilişkin irade beyanını daha önceden açıklaması halinde bu talimatların bağlayıcılığı hususu
tartışılmaktadır. Hastanın iradesinin gün geçtikçe önem kazanmasına paralel olarak hastanın
bilinci yerinde değilken kendisine uygulanacak tıbbi müdahalelere ilişkin önceden açıklamış
olduğu iradesinin belirli şartları taşıması halinde geçerli olacağı kabul edilmektedir. Geçerli
bir hasta talimatının bulunduğu hallerde, bu talimat hastanın varsayılan rızasının tespitine de
etki edebilir. Varsayılan rızaya konu tıbbi müdahale ile hasta talimatında belirtilen hususlar
aynı ise bu hallerde varsayılan rızaya dayanılıp dayanılamayacağı, geçerli hasta talimatına
bağlı olarak şekillenir. Bazı durumlarda ise hasta talimatında yer alan açıklamalar hastanın
varsayılan rızasına ilişkin ipuçlarına ulaşılmasını sağlar. Hasta talimatı, Alman ve İsviçre
Medeni Kanunu’nda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Türk hukukunda ise bu şekilde kapsamlı
bir düzenlemenin olmaması eleştirilmekte ve hasta talimatı ile karşılaşan hekimler
bakımından yol gösterici düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.