Uluslararası Ceza Yargısının Gelişiminde Uluslararası Ceza Mahkemesinin Rolü


Creative Commons License

Poyraz Y., Önen Ö. V.

Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, vol.4, pp.187-222, 2019 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

In line with its general objectives, International Criminal Court was established essentially to create an international criminal justice system depending on the objectives of; building up confidence for non-impunity of the individuals who commit the specific and serious crimes that affect the international community as a whole, contributing to the efforts that will prevent these crimes and identifying the crimes that break or threaten the international peace and security.

Considering the contribution of International Criminal Court to the international criminal justice system over the past fifteen years and the outcomes of creating a trial system in the light of universal principles of law, it can be stated that it has been a success story. On the other hand, the court is frequently criticized, especially in terms of the trial procedure, because of the difficulties encountered in the participation of the victims in the judicial process, the lack of fast and effective trial, the waste of time spent on the witness statements, and the shortcomings in collecting evidence. Furthermore, the fact that the court does not have an affiliated judicial police service and the existence of prejudices against the court by some powerful states in terms of international relations also adversely affect the success of the court.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, genel amaçlarına uygun biçimde, uluslararası toplumu bir bütün olarak etki altında bırakan belirli ve çok ciddî suçları işleyen bireylerin cezasız kalmaması için güvence oluşturulması, bu suçların işlenmesine engel olacak çabalara katkı sağlanması ve uluslararası barış ve güvenliği bozan veya tehdit eden suçların belirlenmesi hedeflerine bağlı olarak, esas itibariyle, bir uluslararası ceza adaleti sistemi meydana getirmek üzere kurulmuştur.

                Uluslararası Ceza Mahkemesinin, geride kalan on beş yılı aşkın süre içinde uluslararası ceza adaleti sistemine yaptığı katkılar ve evrensel hukuk ilkeleri ışığında bir yargılama düzeni oluşturmasının doğurduğu sonuçlar göz önüne alındığında; oldukça başarılı bir karneye sahip olduğu söylenebilir. Buna karşın, özellikle yargılama usulüne ilişkin olarak, mağdurların yargı sürecine katılmasında karşılaşılan zorluklar, hızlı ve etkin bir yargılama yapıl(a)maması, tanık ifadeleri için harcanan zaman israfı ve delil toplama konusundaki eksiklikler nedeniyle mahkeme sıkça eleştirilmektedir. Ayrıca mahkemenin kendine bağlı bir adlî kolluk teşkilatına sahip olmaması ve uluslararası ilişkiler bakımından güçlü kimi devletlerce mahkemeye karşı önyargılar bulunması da mahkemenin başarısını olumsuz etkilemektedir.

            Bu çalışmada, kuruluşundan günümüze kadar geçen sürede, Mahkemenin uluslararası ceza yargısının gelişimine yaptığı katkı yanında, beklentileri boşa çıkartan uygulamalarına da işaret edilecek; uluslararası ceza adaleti sistemi bakımından doğan sonuçlar, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alınıp en genel çerçevede inceleme konusu yapılacaktır.