Akademisyen Yayınevi Kitabevi, Adana, 2022
Polimeraz Zincir Reaksiyonu [Polymerase Chain
Reaction (PCR)] yönteminin kullanımı, tıbbın çeşitli
alanlarındaki araştırmaları büyük ölçüde hızlandırmış
ve bu teknoloji sayesinde birçok araştırma
alanında bilgi düzeyinde önemli ölçüde artış
olmuştur. PCR kullanımındaki en önemli dönüm
noktalarından biri reaksiyon devam ederken artan
floresans tayini yoluyla nükleik asit amplifikasyonunun
gerçek zamanlı olarak izlenmesine olanak
sağlayan, aynı zamanda kantitatif PCR [quantitative
PCR (qPCR)] olarak da ifade edilen gerçek zamanlı
PCR [real-time PCR (Rt-PCR)] konseptinin
ortaya çıkmasıdır 1.
Rt-PCR yönteminde, oluşturulan kantitasyon
eğrisi yardımıyla örnekteki hedef DNA veya
RNA’nın mutlak miktarının belirlenmesi mümkün
hale gelmiştir 2. Ayrıca, Rt-PCR işlemi standart numuneler
olmadan yarı nicel sonuçlar da sağlamaktadır.
Bu durumda, gözlemlenen sonuçlar referans
alınan gene göre daha yüksek veya düşük katlar
olarak ifade edilebilir. Rt-PCR'nin bu uygulamasında
gerçek zamanlı revers transkripsiyon (RT) PCR
(rRT-PCR) yöntemi uygulanarak mRNA’nın relatif
kantitasyonu yoluyla hedef genin ekspresyon düzeyi
belirlenebilmektedir 3. Örneğin, efluks pompası
ve OprD porin proteinlerinin ekspresyon düzeylerindeki
değişmenin Pseudomonas aeroginosa
klinik izolatlarında karbapenem direncine etkileri
incelenebilir 4. Ancak mutlak kantitatif değerler
elde edilemediğinden, kesin kantitasyon gerektiren
mikrobiyolojik çalışmalarda yarı nicel sonuç
veren bu yöntem yaygın kullanım bulmamıştır 3.
Rt-PCR yönteminin getirdiği en önemli faydalardan
birisi de tek bir tüpte birden fazla hedefin
tespit edebilmesine olanak tanımasıdır. Multipleks
Rt-PCR adı verilen bu uygulamada, her biri farklı
floresan boya ile etiketlenmiş problar kullanılmaktadır.
Her boyadan gelen sinyal, aynı tüpteki farklı
bir hedefin miktarını hakkında bilgi vermektedir. Bu
sayede birkaç hedefin miktarı veya ilgilenilen genlerin
ekspresyon seviyeleri tek bir çalışmada hızlı
bir şekilde ölçülebilmektedir 1.