Technical Report, pp.34-55, 2020
Birçok bilim adamı ve politikacı tarafından 21. yüzyılın en önemli teknolojik gelişmeler bütünü olarak ifade edilen
yapay zekâ; toplumu, ekonomiyi ve devletleri birçok yönden etkilemektedir. Yapay zekâ teknolojilerinin 2030 yılında 15
trilyon dolarlık bir ekosistem oluşturması beklenmektedir. Yapay zekâ teknolojisinin sağlayacağı teknolojik altyapı ve
veri madenciliği çok yüksek seviyededir. Bu bağlamda yapay zekânın kamu sektöründe çok boyutlu dönüştürücü etkiler
meydana getireceği beklenmektedir. Devletler, yapay zekânın dönüştürücü etkisini kontrol altına alıp kendi faydalarına
kullanmak için ulusal öncelikler belirlemekte, stratejiler ve düzenlemeler yapmaktadırlar. ABD ve Çin başta olmak üzere,
birçok ülke yapay zekâ ile ilgili strateji belgeleri ortaya koyarak yapay zekâ alanında gelişmeyi temel hedefleri olarak
görmektedirler. Bu ülkeler özel sektördeki gelişmelerin yanı sıra ulusal yapay zekâ stratejilerini belirleyerek kendilerine
bir yol haritası hazırlamaktadırlar. Türkiye de bu hızlı değişim ve gelişmenin dışında kalmamak için yapay zekâ
teknolojisine yönelik milli teknoloji hamlesini daha çok geliştirmek zorundadır. Bu çalışma, yapay zekânın gelişimi
üzerine genel bir çerçeve çizerek yeni teknolojinin genel olarak küresel düzeyde ve Türkiye özelinde güçlü ve zayıf
yönlerini, getireceği fırsatları ve oluşturacağı tehditleri değerlendirecektir. Ayrıca diğer gelişmiş ülkelerin yapay zekâ
strateji belgelerini analiz ederek Türkiye’nin yapay zekâyı odak alan bir ekosistem oluşturup geliştirebilmesi için
izleyeceği strateji için politika önerilerinden oluşan bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır.