Kırıkkale Hukuk Mecmuası (Online), vol.4, no.1, pp.361-399, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
In Turkish company law, there exists an organic relationship between the board of directors and managers, along with all other executive managers who are transferred the authority to manage and represent the company. However, there exists a longstanding debate in the literature over the legal nature of this relationship between the individual manager and equity companies. Determining the legal nature of this relationship becomes very important as to the determination of applicable rules to possible conflict among them. The concept of senior manager is not defined in the Turkish Commercial Code no. 6102 (TCC) and is also having been debated in the literature. It can be said that the senior managers consist of members of board of directors and managers as well as all managers to whom executive and management authority have been granted and transferred in accordance with law. Non-com- petition provisions regulated in codes are undoubtedly valid only during the period that managers occupy those positions in the companies. Nevertheless, parties can conclude non-compete agreement or determine a non-com- petition clause in their main and underlying contract, effective after the termination of the underlying contract. In case of a dispute arising out of the violation of this contractual competition prohibition, the legal nature of this dispute remains unclear along with the competent court that this dispute should be heard before. In our opinion, this dispute does not constitute to a commercial case since it is based on mixed contracts; not on art. 444 et seq. of the Turkish Code of Obligations no. 6098 (TCoO). As a result, even if this dispute should be heard by main civil courts de lege lata, main commercial courts should be competent to hear this dispute de lege ferenda. In this study, the legal nature of the relationship between the senior managers and the equity companies and the legal provisions applicable to non-compete agreements between them will be examined. Following this, the competent court will be determined accordingly, depending on the disputed arising out of these agreements.
Şirketler hukukunda, kurul organ niteliğindeki yönetim kurulu, müdürler kurulu veya organ sıfatını haiz yöneticiler ile anonim veya limited şirket arasında, organik bir bağ bulunmaktadır. Ancak bireysel üye ile sermaye şirketi arasındaki hukukî ilişkinin niteliği noktasında öğretide uzun zamandır süregelen bir tartışma bulunmaktadır. Sermaye şirketi ile üst düzey yöneticileri arasında var olan ilişkinin hukukî niteliğinin belirlenmesi, daha sonra aralarında çıkabilecek uyuşmazlıklarda hangi hükümlerin uygulanacağının tespiti açısından oldukça önemlidir. Üst düzey yönetici kavramı, TTK’da tanımlanmamıştır ve öğretide de bu husus oldukça tartışmalıdır. Üst düzey yöneticilerin, başta yönetim veya müdürler kurulu üyeleri olmak üzere, genel olarak kendisine yönetim veya temsil yetkisinin devredildiği yöneticilerden oluştuğu söylenebilir. Söz konusu üst düzey yöneticilere ilişkin getirilen kanunî rekabet yasakları, şüphesiz sadece o pozisyonu işgal ettikleri süre için geçerli olacaktır. Ancak görev süresinin sonra ermesinden itibaren etkili olacak şekilde bir rekabet yasağı sözleşmesi veya rekabet yasağı kaydı taraflar arasında düzenlenebilir. Bu sözleşmesel rekabet yasağının ihlâl edilmesi sonucunda doğacak bir uyuşmazlığın niteliği ve hangi mahkemede davanın açılması gerektiği belirsizdir.