in: Yitik Hafızanın Peşinde Üsküp Konuşmaları, Mehmet Dursun Erdem,Necip Fazıl Kurt,Özcan Güngör, Editor, Pruva Yayınları, Ankara, pp.235-264, 2019
Arnavutluk, uzun mücadeleler silsilesi neticesinde Osmanlı hakimiyetine girmiş ve aynı şekilde bu hakimiyetten çıkmıştır. Balkanların coğrafi açıdan en engebeli yerlerinden olan Arnavutluk, bölgenin Adriyatik’e açılan kapısı olmasının kazandırmış olduğu stratejik önem nedeniyle tarih boyunca mücadelelere sahne olmuştur. Her ne kadar uzun mücadeleler neticesinde Osmanlı hakimiyetine girmiş olsa da Arnavutluk, tarihinin en parlak dönemlerini bu dönemde yaşamıştır. Yaklaşık 500 yıl süren siyasi istikrar ülkenin kalkınmasını ve bayındır hale gelmesini sağlamıştır. Osmanlı yönetiminin uygulamış olduğu tımar sistemi yerel üreticilerin refahını arttırmış, şehir merkezlerinde kurulan pazarlar ve inşa edilen çarşı, bedesten, han gibi yapılar zanaatkarların serpilmesine ve sosyo-ekonomik hayatın canlılık kazanmasına yol açmıştır. Balkanların imarında baş rolü oynayan vakıf müessesesi vesilesi ile inşa edilen cami, medrese, mektep, kervansaray, han, çeşme, hamam, bedesten vb. yapılar bölgenin sahip olduğu sosyo-ekonomik potansiyelin ortaya çıkmasına birinci derecede katkıda bulunmuştur. Bu çalışmada, Osmanlı döneminde kurulmuş olan para vakıflarının bugünkü Arnavutluk sınırları içerisinde bulunan şehir ve diğer yerleşim yerlerinin sosyo-ekonomik hayatına katkıları incelenecektir.