6. Ulusal Psikoloji Lisansüstü Öğrencileri Kongresi, Ankara, Turkey, 7 - 09 June 2024, pp.58
Okul öncesi dönem, akran etkileşiminin geliştiği ve çocukların bu etkileşimlerden doğan
anlaşmazlıkları yapıcı yollarla çözmeyi pratik etmeye başladığı önemli bir dönemdir. Önceki
araştırmalar, üstbiliş ile sosyal problem çözme becerileri arasında olası bir ilişki önermiş ancak
bu iddiayı destekleyecek ampirik kanıtlar sunmamıştır. Bu çalışmanın amacı, okul öncesi
dönem çocuklarının üstbiliş becerilerinin sosyal problem çözme stratejileriyle ilişkisini
araştırmaktır. Çalışmaya yaşları 51 ile 70 ay arasında (Ortay = 60.16, SSay = 6.33) değişen 30
çocuk katılmıştır. Üstbiliş, bir bulmaca çözme görevi bağlamında iki farklı ölçüm aracı
kullanılarak değerlendirilmiştir. Çocukların bulmacayı çözerken sergiledikleri işlemsel üstbiliş
(procedural metacognition) davranışları; izleme, kontrol, izlemede başarısızlık ve kontrolde
başarısızlık olmak üzere 4 farklı başlık altında sınıflandırılmış ve bulmaca görevine özgü
İşlemsel Üstbiliş Davranışlarını Kodlama Manueli (ProMeta) geliştirilmiştir. Üstbiliş
davranışları Mangold Programı kullanılarak kodlanmıştır. Bulmaca göreviyle ilgili bildirimsel
üstbilişi (declarative metacognition), bir diğer deyişle, çocukların bulmacayı çözerken
sergiledikleri üstbilişsel davranışlarını söze dökme becerilerini (örn., bulmacayı çözerken
kullanılan stratejilerin bilgisi) değerlendirmek için Üstbiliş Bilgisi Mülakatı kullanılmıştır.
Sosyal problem çözme stratejileri (uzlaşmacı veya boyun eğen/kendine hizmet eden stratejiler),
bu çalışma kapsamında geliştirilen, pilot çalışma ile etkisi istatistiksel olarak test edilmiş ve
akran anlaşmazlığını tasvir eden 3 senaryoya verilen çözümlerin nitel analizi yoluyla
değerlendirilmiştir. Sonuçlar, bildirimsel ve işlemsel üstbiliş arasında pozitif ancak anlamlı
olmayan bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Hiyerarşik regresyon analizi sonuçlarına göre,
işlemsel üstbilişin değil ancak bildirimsel üstbilişin okul öncesi çocukların sosyal sorunlara
uzlaşmacı çözümler üretme becerisini anlamlı ölçüde yordadığını göstermiştir. İzleme
davranışlarının başarısız olması, akran anlaşmazlıklarına boyun eğen/kendini düşünen
stratejiler üretmeyi anlamlı ölçüde yordamıştır. Genel olarak, bu çalışmanın sonuçları,
bildirimsel üstbilişin, yani çocuğun kendi düşüncelerini izlemesi ve bu düşünceler eşliğinde
davranışını değiştirmesi gibi üstbilişsel becerileri sergilemesinin değil, bunları sözel yolla
açıklayabilmesinin sosyal problemlere uzlaşmacı çözümler getirmenin önemli bir yordayıcısı
olduğunu göstermiştir. Çalışmanın yöntemsel ve kuramsal açıdan literatüre özgün katkılarının
olduğu düşünülmektedir.