FLE Joint Conference, Ankara, Turkey, 24 June 2022, pp.34, (Summary Text)
Kuşaklararası çatışmanın Antik Çağlardan beri
süregeldiğini Aristoteles'in gençleri kontrolden çıkmakla eleştirdiği
sözlerinden anlamaktayız. Ancak bu çatışma, dünyada ortalama insan ömrünün 73
yaşa yükselmesiyle birlikte aynı anda altı farklı kuşağın yaşadığı günümüzde
oldukça belirgin hale gelmiştir. Bunda, teknolojinin sunduğu iletişim
imkânlarını çok iyi kullanan yeni kuşakların toplum içindeki görünürlüklerinin
eski kuşakların geleneksel yaşam biçimlerini gölgede bırakmasından kaynaklı
gerilimin de etkisi vardır. Çünkü eski kuşaklar "yetiştirmekle"
sorumlu olduklarını düşündükleri yeni kuşakların tecrübe ve bilgilerine
kayıtsız kalmalarına tahammül edememektedir. Yeni kuşaklar ise çareyi içine
doğdukları teknolojiye sarılmakta bulmaktadır. Dolayısıyla çatışan kuşakların
kendi içine çekildiği ve kendi mecralarında akan yaşam biçimlerinin dünyayı hiç
alışık olmadığı kadar bireysel bir yaşam biçimine evirdiği gözlemlenmektedir.
Eğitim de bu değişim ve dönüşümden her zaman olduğu gibi payını almış; ancak, hâlâ
X ve Y kuşaklarının aldığı kararlarla sözde "öğrenci merkezli" ancak
uygulamada içerik, müfredat ve öğretmen merkezlilikten kurtulamamıştır. Z
kuşağının sorun çözme yöntemleri öğrenme pratiklerini de dönüştürmeye
başlamıştır.